Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR C.tesi 31 Tem. 2010 - 20:38

    Hz. Ömer (ra) bir yolculuktayken, gitmek üzere oldukları Şam’da salgın hastalık zuhûr ettiğini haber alınca gerekli istişâreler netîcesinde Şam’a gitmekten vazgeçmiştir. Aslında Cenâb-ı Hakk’ın ve Hazret-i Peygamberin emrine daha muvâfık olan bu ihtiyat ve tedbir karşısında sahâbeden Ebû Ubeyde bin Cerrah (ra), Hz. Ömer (ra)’a:

    “–Allâh’ın kaderinden mi kaçıyorsun?” diye sormuş, Hz. Ömer (ra) ise, o âlim ve fâzıl sahâbîden böyle bir suâli beklemediği için:

    “–Keşke bunu senden başkası söyleseydi ey Ebû Ubeyde! Evet, Allâh’ın kaderinden, yine Allâh’ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin, senin develerin olsa da bir tarafı verimli, diğer tarafı çorak bir vâdiye inseler ve sen verimli yerde otlatsan Allâh’ın kaderiyle otlatmış; çorak yerde otlatsan yine Allâh’ın kaderiyle otlatmış olmaz mıydın?”

    (Buhârî, Tıb, 30) (Osman Nûri Topbaş, Gönül Bahçesinden Son Nefes, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Paz 1 Ağus. 2010 - 18:50

    Ömer b. Abdülaziz (ks) bir gece misafirinin bulunduğu bir yerde bir şeyler yazıyordu. Lambada yağ kalmamıştı, sönmek üzere idi. Misafir:

    "–Müsaade ederseniz kalkayım, lambayı düzenleyeyim." dedi. Ömer:

    "–Hayır! Misafirden hizmet istemek kereme sığmaz!.." dedi. Misafir:

    "–O hâlde hizmetçiyi uyandırayım." dedi.

    Ama Ömer b. Abdülaziz kalktı, yağ tenekesine gitti ve lambaya yağ koydu. Bu durumu gören misafir:

    "–Ey müminlerin emîri (idârecisi), iyi ama bu işi bizzat kendin yaptın!.." dedi. Ömer:

    "–Ama Ömer olarak gittim ve Ömer olarak döndüm, neyim eksildi ki!.." diye cevap verdi.

    (Şaranî, c: I, s: 241)

    (Ömer Faruk Demireşik, Ahiret Azığı-2, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Çarş. 4 Ağus. 2010 - 0:50

    Abdülkadir Geylânî hazretlerinin annesi de mutasavvıflardandı. Annesi, Abdülkadir Geylânî’nin halini anlatırken şöyle derdi:

    "–Oğlum dünyaya yeni gelmişti ki, Ramazan ayı girdi. Ramazan boyunca gündüzleri süt emmedi. Bu olay kısa sürede şehirde yayıldı. Halk, bir günün Ramazan ayına dâhil olup olmadığı hakkında şüpheye düştüklerinde, bana gelir ve Abdülkadir’in o gün süt emip emmediğini sorarlardı."

    (Şaranî, c: II, s: 451) (Ömer Faruk Demireşik, Ahiret Azığı-2, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Çarş. 4 Ağus. 2010 - 19:42

    Peygamber Efendimiz (sav), umre için kendisinden izin isteyen Hz. Ömer’e:

    “–Kardeşcağızım, bizi de duâna dâhil et, bizleri unutma!” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 109/3562)

    Hz. Ömer (ra), bu iltifatkâr talep karşısındaki hâlini:
    “–Rasûlullâh (sav)’in bu sözüne karşılık bana dünyâyı verselerdi bu kadar sevinmezdim.” diyerek dile getirmiştir.

    (Ebû Dâvûd, Vitir, 23/1498) (Osman Nûri Topbaş, Hacc-ı Mebrûr ve Umre, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Perş. 5 Ağus. 2010 - 21:06

    Allâh Rasûlü (sav), cemaate devam husûsunda ihmalkârlık gösterenlere karşı son derece tâvizsiz davranmıştır. Nitekim bir gün:

    “Kim, müezzini işitir ve kendini engelleyen bir özrü olmadığı hâlde cemaate gitmezse, münferiden kıldığı namaz (kâmil bir namaz olarak) kabûl edilmez.” buyurmuştu.

    Ashâb-ı kirâm:
    “–(Ey Allâh’ın Rasûlü!) Özür nedir?” dediler. Efendimiz:

    “–Tehlike korkusu veya hastalıktır.” buyurdu.

    (Ebû Dâvûd, Salât, 46/551)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Cuma 6 Ağus. 2010 - 19:08

    Sa’d bin Ebî Vakkas (ra):

    “–Yâ Rasûlallâh! Adam evime girip, öldürmek için elini bana uzatsa ne yapmamı tavsiye buyurursunuz?” deyince, Hazret-i Peygamber (sav):

    “–Âdem’in oğlu (Hâbil) gibi ol!” buyurmuştur.

    (Tirmizî, Fiten, 29/2194)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR C.tesi 7 Ağus. 2010 - 17:07

    Muhyiddin Arabî’den Altın Öğütler:

    İslâm kelimesinden ayrılma! O kelime şudur:

    “Lâ ilâhe illallah” Zikirlerin en üstünüdür. Zira bu kelime, içinde çok büyük bilgiler taşımaktadır. Peygamber (sav) buyurdu:

    “Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediğimiz sözlerin en üstünü ‘Lâ ilâhe illallah!’dır.”

    Ey Allah dostu! Sen bu zikirden (Kelime-i Tevhid) ayrılma! Çünkü en kavi zikir odur. En parlak nura o sahiptir.

    Sakın “Lâ ilâhe illallah” ehline düşmanlık yapma! Çünkü Allah onlara genel velayet hakkı ihsan etmiştir. Onlar Allah dostlarıdır.

    (Ahmet Taşgetiren, Altın Öğütler, Sayfa: 349, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Paz 8 Ağus. 2010 - 20:31

    Ümmü Seleme (ranha) vâlidemiz şöyle der:
    “Rasûlullah (sav) Efendimiz’in son vasiyetlerinden biri şu oldu:

    “Aman namaza dikkat ediniz! Aman namaza dikkat ediniz! Emriniz altındaki kişilerin haklarına riâyet ediniz!”

    Hz. Peygamber (sav) bu sözleri o kadar tekrarladı ki, mübârek lisanı söyleyemeyecek hâle gelince, bunları içten içe tekrar etmeye başladı.

    (Ahmed, VI, 290, 315. Ebû Dâvûd, Edeb, 123-124/5156)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Ptsi 9 Ağus. 2010 - 18:23

    Sultan II. Murâd Han, Kosova savaşından sonra harp alanını gezerken düşman ölülerinin çoğunlukla genç olduğunu gördü. Yanında kendisine refâkat eden Azap Bey’e dönerek şöyle dedi:
    “–Azap! Bu kadar ölünün arasında hiç ihtiyar yok! Bu ne acep bir iştir ki, aralarında saçı-sakalı aklaşmış bir kul göremiyorum.”
    Azap Bey, pâdişâhın söylemek istediği ince nükteyi kavrayarak:
    “–Evet pâdişâhım! İçlerinde hiç ak sakallı yok.. Zâten olsaydı, böyle bir harbe cür’et ederler de başlarına hiç bu felâket gelir miydi?!. Sultanım! Belli ki onların yaşlıları, merhûm Yıldırım Han’dan aldıkları dersin tecrübesiyle bu harbe katılmamışlar!..” dedi.
    Zaferden sonra II. Murâd, bir fetih-nâme yazarak bunu her tarafa gönderdi. Haçlılara karşı kazanılan bu fetih, bütün İslâm beldelerinde büyük bir sevinçle karşılandı. Hattâ Mısır Memlük Sultanı, cum’a hutbesinde halîfenin isminden sonra kendi ismini okutturmayıp Sultan Murâd’ın ismini okutmak suretiyle takdîr ve sevincini izhâr eyledi. (Osman Nûri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Salı 10 Ağus. 2010 - 18:32

    Kur’an ne ölü kitaptır. Ne de ölüler kitabı. O dipdiri, mesajları ile bir hayat kitabıdır. Nitekim Mehmed Akif:

    Kâh açar bakarız Nazm-ı celîlin yaprağına
    Kâh üfler geçeriz bir ölünün toprağına
    İnmemiştir hele Kur’an şunu hakkıyla bilin
    Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için


    ifâdeleriyle bu gerçeği anlatır.

    Kur’an deryâdır; herkes ondan elindeki kap kadar istifâde eder. Kur’an güneştir; her toprak ondan kabiliyeti ölçüsünde yararlanır.

    (Hasan Kâmil Yılmaz, Ruhani Hayat, Erkam Yay. )
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Çarş. 11 Ağus. 2010 - 14:35

    Oruç, sadece belli bir süreliğine aç kalmak değildir. Oruç yalnızca mide ile tutulmaz. Bütün uzuvların bu ibâdete iştirâk etmesi îcâb eder.

    İslâm’ın beş temel esâsından biri olan orucu; yalan, gıybet, kovuculuk gibi zaaflarla zedeleyerek ecrini asgarî seviyeye düşürmek, büyük bir israftır. Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurur:

    “Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini-içmesini bırakmasına kıymet vermez.” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)

    Bu sebeple oruçta ağza bir şey girmemesine dikkat etmek kadar, ağızdan yanlış bir ifâdenin çıkmamasına da dikkat edilmelidir.

    (Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Perş. 12 Ağus. 2010 - 18:08

    İslâm âlimlerinin büyük bir kısmı, ramazan orucunu tutamadan ölen kimse namına her gün bir fakire sadaka vermeyi tavsiye eden hadisleri dikkate alarak, ölen kimsenin yerine oruç tutmaktansa fidye vermeyi uygun görmüşler ve hadisimizdeki “Onun yerine yakını oruç tutar” ifadesini, ölenin yakını, fakirleri doyurarak onun oruç borcunu ödemiş olur, şeklinde yorumlamışlardır. Buna göre, tutulamayan her oruç için, ramazanda verilen fitre kadar bir miktar para fakirlere dağıtılacaktır.
    (Riyâzü’s Sâlihîn, 7. Cilt, Sayfa: 543, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Cuma 13 Ağus. 2010 - 16:40

    Hz. Âişe (ranha) vâlidemiz şöyle buyurur:

    “Allâh Rasûlü (sav), Ramazan ayında bir gece mescidde nâfile namaz kılmıştı. Birçok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca ashâb:

    Rasûlullâh geceleyin mescidde namaz kıldı. diye konuştular.

    Nebiyy-i Ekrem (sav) ertesi gece de namaz kıldı. Halk, yine bunu konuştu; katılanların sayısı da iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece insanlar yine toplandı. Öyle ki, mescid onları alamayacak hâle geldi. Ancak Allâh Rasûlü, sonraki gece onların yanına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz:

    “–Yaptığınızı gördüm. Yanınıza çıkmaktan beni alıkoyan şey, bu namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır.” buyurdu.”
    (Buhârî, Terâvîh, 1; Müslim, Müsâfirîn, 177) (Osman Nûri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa (sav)-2, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR C.tesi 14 Ağus. 2010 - 17:25

    Ebû Atıyye dedi ki, ben ve Mesruk Âişe (ranhâ)'nın yanına gittik. Mesruk ona:

    “-Muhammed (sav)’in ashâbından iki kişi var. İkisi de hayırdan geri kalmıyorlar. Ancak bunlardan biri akşam namazını kılmakta ve oruç açmakta acele ediyor, diğeri ise hem akşam namazını hem de iftarı geciktiriyor,” dedi. Bunun üzerine Âişe:

    “-Akşam namazını kılmakta ve oruç açmakta acele eden kimdir?” diye sordu.

    Mesruk da:
    “-(İbni Mes'ud'u kastederek) Abdullah'tır,” cevabını verdi. Bunun üzerine Âişe:

    “-Rasûlullah (sav) de öyle yapardı,” dedi.
    (Müslim, Sıyâm 49-50. Ebû Dâvûd, Savm 21; Tirmizî, Savm 13; Nesâî, Sıyâm 23)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Ptsi 16 Ağus. 2010 - 17:35

    Rasûlullah (sav) bir başka hadis-i şeriflerinde şöyle buyurdular:

    "Allah yolunda çift sadaka veren kimse, cennetin muhtelif kapılarından, ‘Ey Allah'ın (sevgili) kulu! Burada hayır ve bereket vardır’, diye çağırılır. Sürekli namaz kılanlar namaz kapısından, mücahidler cihad kapısından, oruçlular reyyân kapısından, sadaka vermeyi sevenler de sadaka kapısından (cennete girmeye) davet edilirler."

    Ebû Bekir (ra):

    “-Anam babam sana kurban olsun ey Allah'ın Rasulü! Gerçi bu kapıların birinden çağrılan kimsenin diğer kapılardan çağırılmaya ihtiyacı yoktur ama, bu kapıların hepsinden birden çağrılacak kimseler de var mıdır?” dedi.

    Rasûlullah (sav):

    “-Evet, vardır. Senin de o bahtiyârlardan olacağını ümit ederim" buyurdu.

    (Buhârî, Savm 4, Cihâd 37, Bed'u'l-halk 9, Fezâilü ashâbi'n-Nebî 5; Müslim, Zekât 85, 86. Tirmizî, Menâkıb 16; Nesâî, Zekât 1, Cihâd 20, Sıyâm 43)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Salı 17 Ağus. 2010 - 16:34

    Mescid-i Haram’da Gerekli ve Güzel bir Hizmet Sahur Sofrası

    Sahur vaktinde Mescid-i Haram’da bir parça ekmek, bir parça peynir, yarım bardak çay ikramı çok güzel oluyor ve oradakileri memnun etmeye yetiyor. Açları doyurmak, fakirleri sevindirmek çok güzel. Bazen hizmet eden kardeşler ellerinde kalan son yarım bardak çayı bile ihtiyaç sahiplerine veriyorlar. Sofraya oturanlar o kadar memnun oluyorlar ki... Dillerini bilmeseniz bile bu memnuniyetlerini, yüzlerindeki tebessümden okuyorsunuz. Ellerini kaldırabildikleri kadar yukarılara kaldırarak yaptıkları dualardan anlıyorsunuz.
    Sahur vaktinde, içerde başka sofra açıldığını -belki vardır- görmedik. Dışarıda ise bir takım münferit ikramlar yapılıyor. Ama onlarda akşam iftarda yapılanların belki yüzde biri kadar bile değil...
    Mescid-Haram içinde kalıp da ihtiyacı olduğu halde sofraya kalkıp gelmeyen, ihtiyacı olduğu halde istemeyenler de var. Ancak onlara biraz ekmek, biraz peynir, biraz çay götürüp nazikçe ikram ederseniz o zaman kabul ediyorlar.

    (Ahmet Başer, Altınoluk Dergisi, 2008-Ağustos)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Çarş. 18 Ağus. 2010 - 15:55

    Oruçlunun unutarak bir şey yiyip içmesi, bir gün içinde tekerrür edebilir. Yani birkaç defa aynı şeyi yapabilir. Yine netice değişmez. Hatta bu konuda hoş bir olay nakledilir.

    Bir adam Hz. Ebû Hüreyre'ye gelir ve:

    “-Oruç tutmak niyetiyle sabahleyin kalktım. Fakat oruçlu olduğumu unuturak yedim içtim. Ne dersiniz, orucum bozuldu mu?” der. Ebû Hüreyre:

    “-Hayır, hiç bir zararı yoktur,” der. Adam:

    “-Sonra birisinin yanına gitmiştim, getirilen yemeği unutarak yedim,” der. Ebû Hüreyre yine:

    “-Olsun, orucun bozulmaz,” der. Adam tekrar:

    “-Daha sonra bir başka arkadaşın yanına gitmiştim. Orada da unutarak bir şeyler yedim, içtim,” der. Bu defa Ebû Hüreyre:

    “-Anlaşılan sen oruç tutma alışkanlığı olmayan birisin,” der.

    Tabiatıyla unutarak yemek - içmek orucu bozmaz ama, oruçlu olanın farklı bir uyanıklığı, bir irâde disiplini kazanmış olması da aranır. Bu yüzden oruçlu iken özellikle ilk günlerde biraz daha dikkatli olmak gerekir.

    (Riyâzü’s Sâlihîn, 5. Cilt, Sayfa: 517, Erkam Yay.)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Perş. 19 Ağus. 2010 - 14:47

    Ebû Hüreyre (ra) dedi ki, bedevînin biri Nebî (sav)'e geldi ve:

    “-Ey Allah'ın Rasulü! İşlediğim takdirde cennete gireceğim bir amel söyle bana, dedi. Rasûl-i Ekrem:

    "-Allah'a, hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk edersin. Farz olan namazları kılarsın. Yine farz olan zekâtı verirsin ve ramazan orucunu tutarsın" buyurdu. Bedevî:

    “-Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, bu söylediklerine hiçbir şey ilâve etmem,” dedi.

    Adam dönüp gidince Peygamber (as):

    "-Cennetlik birini görmek kimi mutlu ediyorsa, şu kişiye bakıversin!" buyurdu.

    (Buhârî, Zekât 1; Müslim, Îmân 15, Fezâilü's-sahâbe 150. İbni Mâce, Rü'yâ 10)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Cuma 20 Ağus. 2010 - 13:58

    Ebû Hüreyre(ra)‘dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (sav)şöyle buyurdu:

    “Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi.”

    (Buhârî, Mevâkît 20, Ezân 34; Müslim, Mesâcid 252. Ebû Dâvûd, Salât 47; Nesâî, İmâmet 45; İbni Mâce, Mesâcid 18)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR C.tesi 21 Ağus. 2010 - 14:53

    Ebû Hüreyre (ra)’dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (sav)’i şöyle buyururken işittiğini söyledi:

    “-Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbîler:

    “-O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz,” dediler. Rasûl-i Ekrem:

    “-Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder.” buyurdular. (Buhârî, Mevâkît 6; Müslim, Mesâcid 283. Tirmizî, Emsâl 5; Nesâî, Salât 7; İbni Mâce, İkâmet 193)
    AtaR_DamaR
    AtaR_DamaR
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 307
    Points : 495
    Reputation : 22
    Kayıt tarihi : 03/10/09

    Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar Empty Geri: Manevi Hayatimiza Yönelik Paylasimlar

    Mesaj tarafından AtaR_DamaR Paz 22 Ağus. 2010 - 14:28

    Bu yetim yavrulara sahip çıkanlar, toplumun bir açığını kapamış, bir yarasını sarmış olurlar. Kısacası, insan olmanın sorumluluğunu duymuş olurlar. Hayatın kahredici çarkının bir insanı ezmesine göz yummayanlar, emsâlsiz bir insânî zevki tadarlar. Ayrıca şu hadîs-i şerîfin vâdettiği hesapsız mükâfatı kazanırlar:

    “Bir kimse sırf Allah rızası için bir yetimin başını okşarsa, elinin dokunduğu her saç teline karşılık ona sevap vardır.” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, V, 250)

    Her saç teline karşılık bir sevap, ne büyük mükâfattır...

    Şu hâlde yüreğinden kopup gelen derin bir şefkat duygusuyla bir yetimi kucaklayıp bağrına basan, yanaklarına öpücükler konduran, ona yalnızlığını ve yetimliğini unutturmaya çalışan bir kimse, ilâhî rahmet sağanağı altında yıkanmış ve günahlarından arınmış olmaktadır.

    Bir yetim gülüyorsa, başına şefkat eli değdiği içindir. Bir yetim gülüyorsa, bütün bir toplum gülüyor demektir.

    (Riyâzü’s Sâlihîn, 2. Cilt, Erkam Yay.)

      Forum Saati Cuma 28 Haz. 2024 - 9:24